İstanbul Kız Kulesi Restorasyonu Teşhir Tanzim ve Çevre Düzenlemesi İşine, koruma
kurulu
onaylı projeler doğrultusunda Bakanlığımız denetiminde devam edilmektedir. Çalışmamızın
genel amacı yapıya sonradan eklenen ve yapının özgün karakterine uygun olmayan eklerinden
arındırılması ve özgün detaylarına yeniden kavuşturulmasıdır. Çalışmalara alanında uzman
isimler olan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Feridun Çılı ve Han Tümertekin danışman
olarak destek vermektedir.
• Tarihi Kız Kulesi zaman içerisinde çeşitli onarımlar geçirmiştir. 1944 yılında
ahşap
elemanlarla oluşturulmuş kat döşemeleri, külah yapısı, dönemin en popüler malzemesi olan
beton ile yenilenmiştir. 2000’li yıllarda ise yapının günümüze ulaşan halini içeren
onarımlar gerçekleştirilmiştir. Bu onarımlarda yapı içerisinde restoran fonksiyonuna yönelik
yapılmış çatı ilaveleri, 1999 depremi sonrası kule dış duvarlarına yapılmış çelik çapraz
takviye elemanları yapılmıştır.
• 1944 yılında kullanılan beton ve çimento, içeriğindeki tuzlar ve diğer kimyasallar
nedeniyle yapıya zamanla zarar vermiş olup bu doğrultuda özgün ve doğal malzemelerle
restorasyon çalışmaları sürdürülmektedir.
• Geçmiş dönemde yapılmış beton imalatta, çalışmalar esnasında kolon ve döşeme
donatılarının
bağlantısının olmadığı, aynı zamanda içeriğinde deniz kabuklarına rastlanan deniz kumunun
kullanıldığı, tasarımdaki hata ve eksiklikler ile 80 yıl önce elle hazırlanmış betonun
özelliğini kaybetmiş olduğu, nervürsüz demir donatıların aşırı korozyona uğradığı ve bayrak
direği de dahil çatlaklara sebep olduğu görülmüştür (Bkz. Şekil 1-2-3-4-5-6).
• Bu bilgiler ışığında oluşabilecek büyük bir depremde, İstanbul’un göz bebeği olan Kız
Kulesinin bütünüyle zarar göreceği anlaşılmıştır.
• Restorasyon çalışmalarında kaynaklardaki günümüze ulaşmış en çok bilgi ve belgenin
olduğu
18.yy sonu verileri kullanılmaktadır.
• Çalışmaların başladığı tarihten bugüne kadar, yapının kale avlusu bölümüne 1990’lı
yıllarda eklenmiş olan, çelik çatı ve asma kat sökülmüştür. Bununla birlikte yine aynı
tarihlerde eklenmiş olan betonarme kısımların sökümleri tamamlanmıştır. Şu anda yapının
etrafında görülen askı – kapama iskelesi yapıyı olumsuz iklim koşullarından, statik
risklerden korumak amacıyla ve güvenli bir şekilde çalışma ortamını sağlamak üzere
yapılmıştır.
• Askı-kapama iskelesi kurulduktan sonra, özgün olmayan betonarme ekler ile yapının ön
kısımda bulunan betonarme yapı sökülmüş olup yapının bayrak direği de dahil olmak üzere
balkon kotu üstündeki toplamda 500 tonluk betonarme kısım yapıya zarar vermeden itinayla
uzaklaştırılmaktadır. Bu bölümler onaylı projeler doğrultusunda yığma ve ahşap olarak özgün
haline kavuşacak, yapı depreme daha dayanıklı hale gelecektir.
• Süreç boyunca kimyasal analizler, georadar görüntüleme sistemleri, lazer tarayıcılar
vb.
günümüz teknolojisinin el verdiği her türlü imkân yapının korunması için kullanılmaktadır
(bkz.Şekil.7).
• 1940’lı yıllarda yapılmış olan onarımlarda, duvar boşluklarını görüntüleme sistemleri
henüz olmadığından, tarihten günümüze duvar ve zemin yapısında oluşmuş boşlukların ve
çatlakların tespiti yapılamamıştır. Bu sebeple duvar bünyesindeki boşluklara geçmiş
dönemlerde müdahale edilememiştir.
• Georadar çalışmaları sırasında içinde boşluk gözlemlenen özgün duvarların enjeksiyon
yöntemiyle güçlendirilmesi büyük ölçüde tamamlanmıştır. Günümüze kadar yaklaşık 120 ton
kullanılan enjeksiyon malzemesinin içeriğine yine laboratuvar analizleri sonucunda yapının
özgün malzemeleri ve denizin ortasında bulunması gibi koşullara dikkat edilerek karar
verilmiştir.
• Yapının tarihi beden duvarlarının paslanmaz çelikten görünmez gergilerle
güçlendirilmesine
yönelik boşlukların karot kesim çalışmaları başlamıştır. Yapıya 90’lı yılların sonunda
eklenen cephelerdeki özgün olmayan çelik kuşaklar da yapıdan uzaklaştırılacaktır
(bkz.Şekil.8).
• Yapıdaki betonarme eklentilerin uzaklaştırılması sonrası aslına uygun olarak bütünleme
imalatlarına başlanılmıştır. Bu kapsamda danışmanlarımızın da yönlendirmeleriyle çimento
bazlı derz imalatları yapıdan uzaklaştırılmakta, surlarda bulunan kaybolmuş dendanlar (kale
duvarı siperlikleri) ortaya çıkarılmaktadır (Bkz. Şekil 9).
• Bayrak direğinin balkon katından başlayıp kubbe üst kotuna kadar olan kısmı metal
olarak
imal edilecektir. Külah dışında kalan üst bölümü için dış koşullara dayanıklı yapıya ilave
yük aktarmayacak alternatif malzemelerle yapılması üzerinde çalışılmaktadır.
• Bakır alemin konservasyon çalışmalarına devam edilmektedir. Çalışmalar sırasında alem
üzerinde altın varak kalıntıları tespit edilmiş olup alem yeniden altın varakla
kaplanacaktır. İstanbul’un en önemli simgelerinden olan bu güzide anıt eserde paratoner
bulunmadığı ve zaman zaman düşen yıldırımların direğe zarar vererek ciddi çatlaklar
oluşturduğu çalışmalarımızda görülmüştür. Bu durum için tüm önlemler alınacaktır (Bkz. Şekil
10).
• Çalışmalar sonrasında insanların avluda bulunan ahşap seyirdim teraslarında dolaşıp
ahşap
merdivenlerden kuleye çıkması ve İstanbul’u izlemeleri sağlanacaktır.
• Özellikle kuzey yönünden adaya gelen dalgaların, ada çevresine daha önceden yapılan ve
günümüzde yetersiz kalmış olan anroşmanları (dolguları) ve ince malzemeyi ada altından
sürükleyerek söz konusu çatlaklara neden olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca adanın kuzey batı
köşesinde deniz derinliği 30 metre civarındadır. Bu da tahkimat malzemelerinin kaymasına
sebep olmuştur. Bunlarla beraber ada çevresinde bulunan iskeleler 90’lı yılların sonunda
eski iskelelerin üzerine inşa edilmiş ve bu nedenle alttaki taşıyıcı iskelelerin yer yer
çöktüğü gözlemlenmiştir. Bu nedenle Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü
ile görüşülerek çözümler üretilmektedir. Zeminin yapıya zarar verebilecek durumuyla ilgili
çalışmalar yapılmakta olup adanın çevre tahkimatının yapılması ve iskelelerinin
iyileştirilmesine yönelik çalışmalar da devam etmektedir (Bkz. Şekil 11-12-13-14).
• Adaya giden temiz su ve elektrik hatlarının yenilenmeleri yapılacaktır
• Adadaki mevcut durumda pis su arıtma ünitesi ya da kanalizasyona erişim bulunmamakta
olup
bununla ilgili gerekli çalışmalar yapılacaktır.
• Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak İstanbul’umuzun göz bebeği Kız Kulesi’ni özgün
haliyle
ziyaretçilerle yeniden buluşturmak için gerekli hassasiyeti göstererek çalışmalarımıza devam
etmekteyiz. Kız Kulesi hakkında tarihsel tüm bilgiler ve Restorasyon çalışmalarımızda
gerçekleştirilen imalatlar ve elde edilen verilerle ilgili tüm detaylı bilgiler ve raporlar
Bakanlığımız tarafından kurulmuş olan www.kizkulesi.com.tr internet sitesi üzerinden kamuoyu
ile düzenli olarak paylaşılmaktadır.